9 Temmuz 2010 Cuma

HABER DOĞU GAZETESİ
“Gürel neden dikkate alınmıyor”

Erzincan’da doğalgaz olduğunu iddia eden İnşaat yüksek mühendisi Hüseyin Gürel’in neden dikkate alınmadığını söyleyen BASK İl Temsilcisi Yakup Başakın, “yetkililerin hemşehrimize kulak vermesini istiyoruz” dedi.
Kemal Arduç
Yıllardır gerek basın aracılığı ile gerek bilgi sistemleri üzerinden gerekse de, bizzat bilgilendirmeleriyle Erzincan'da büyük oranda doğalgaz olduğunu ve Erzincan'da gerçekleşen depremlerin normal fay hattı kırılmasından gerçekleşen sarsıntılar olmadığını iddia eden, ve bunu yıllardır haykıran 81 yaşındaki Ankara'da yaşayan Erzincanlı Hüseyin Gürel’in neden dikkate alınmadığını, söyleyen (Bağımsız Haber-Sen) BASK İl Temsilcisi Yakup Başakın, “bugüne kadar, basınımızdan, Erzincan valiliğinden, Belediye Başkanlığından, sivil toplum örgütlerinden, milletvekillerimizden, hemşehrimizin söylediklerinin doğru olup olmadığıyla ilgili bir cevap verilmediğini, kamuoyunun aydınlatılmamasını anlayamıyorum.
İnşaat yüksek mühendisi olan Hüseyin Gürel, neler iddia etmektedir?
Erzincan'da çok büyük oranda doğalgaz olduğunu bu doğalgazın Türkiye'nin dışa bağımlılıktan kurtaracağı nı,Türkiye'yi değiştireceğini iddia eden sayın,GÜREL, ayrıca Erzincan'da yaşanan depremlerin de normal fay hattı kırılmasından dolayı yaşanan depremler olmadığını, bu depremlerin Erzincan'daki büyük oranda bulunan doğalgazın zaman içerisinde sıkışarak patladığını, bu patlama sonucunda zeminin dalgalar halini alarak yıkıma sebep olduğunu ısrarla iddia etmektedir.Bu iddialara yetkililerin suskun kalmaları da, en azından aksini ifade etmemeleri de sanki “SÜKUT’UN İKRARI” gibi değil mi.
Sayın Gürel ayrıca Erzincan'da yaşanan depremlerin aslında çok basit bir yöntemle önlenebileceğini, bu yöntemi 500 yıl önce zamanın Çağ açıp Çağ kapatan komutanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın Erzincan'daki gaz sıkışmasını önlemek için Erzincan'ın çeşitli bölgelerine ortalama yüz, yüz elli tane 70-80 metrelik kuyular açarak toprağın gazını almakla depremleri büyük oranda kontrol altına aldığını söylemektedir. Bu doğalgazın çıkartılarak başta Erzincan olmak üzere ülkemiz ekonomisine kazandırılması ile buna dayalı olarak ta gaz sıkışmasına dayalı olarak muhtemel olabilecek depremlerin önüne geçilmez mi?
Bu çerçevede Erzincan'daki tüm kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerimizin Erzincan Üniversitesi’nin de bir bilim kurulu oluşturarak bu iddiaları araştırması gerekli bilimsel çalışmaları yaparak olumlu yada olumsuz Erzincan kamuoyu nu aydınlatmaları gerektiğini düşünüyorum” dedi.
***
ÇOK ÖNEMLİ BİR YORUM:
Abdulkadir DELİKTAŞ
Gönderen: Okuyucu Tarih: 24.06.2010 Saat: 08:26
İddia edilen yorumunuza içtenlikle katılıyorum. 12 Mart gecesini unutmamız mümkün mü?
Deprem sonrası camilerden dışarı çıktığımızda kıpkızıl bir ışık ortamına hepimiz şahit olduk.
Bu, Yatsı karanlığında normal bir kızılık değildi. Yine Karakaya tarafından fışkıran büyük bir alev topunu görenler var. Bu da, yerin derinliklerinde biriken bir enerjinin varlığını ispat ediyor. Yine devletimiz, bunu araştırdığında bunun doğal gaz olduğuna bizlerde inanıyoruz. İnşaallah çıkarılır da Güzelim Erzincan ekonomisine ve Depremlerin önlenmesine faydası olur.

1 Temmuz 2010 Perşembe

HEMŞEHRİMİZ YAKUP BAŞAKIN;
KAMUOYUNA "ÇOK ÖNEMLİ" DUYURUDA BULUNMUŞTUR...
***
BAĞIMSIZ HABER-SEN VE BASK ERZİNCAN İL TEMSİLCİSİ YAKUP BAŞAKIN ERZİNCAN OVASINDAKİ ÇOK ZENGİN DOĞALGAZ YATAĞI VE YER ALTINDA DOĞALGAZ PATLAMALARINDAN İLERİ GELEN KORKUNÇ AFETLER KONULARINA İLGİ GÖSTEREREK ÜLKEMİZ İLE ERZİNCAN’A ÇOK BÜYÜK FAYDALAR SAĞLAMAKTADIR.
Dünyada yalnız Marmara bölgesi ile Erzincan ovasında yer altında kil tabakaları arasında muazzam büyüklüklerdeki düdüklü tencerelere benzer kapalı ortamlarda; deprem hareketleri başlamadan çık kısa süre önce bomba gibi patlamalar meydana gelmektedir.Doğalgaz patlamaları ve bu patlamalar ile suya doygun zeminlerde meydana gelen canavarlar kudretindeki sıvılaşma olayları ile bu zeminler aşağıdan yukarı itilerek ve yüzey arazi deniz gibi dalgalanarak kıyametler koparcasına çok korkunç afetler meydana gelmektedir.
Deprem hareketleri başlamadan önce doğalgaz patlamalarından ileri gelen bu korkunç afetlerin deprem olayları ile hiçbir ilgisi olmadığı; bu patlamaların depremlerden ve faylardan daha çok kötü ve daha çok belalı olduğu; depremler esnasında Erzincan ovasında gökte doğalgazın alev ile yanması ile; gök yüzünün saatlerce ve günlerce kızıl renge büründüğü; gökte yanan doğalgazın ısısı ile; deprem geceleri Erzincan ovasında trilyonlarca m3 çok soğuk havanın ısınması ve hava çok ısındığından sabaha karşı paltoların çıkarılması ve ovadaki donmuş karların erimesi olayları ile; bu ovada çok zengin doğalgaz yatağı varlığının kesin şekilde belli olduğu, bu doğalgaz yatağı ile Ülkemizin ve Erzincan’ın kaderinin değişeceği; Ülkemizin bütün doğalgaz ihtiyacının fazlası ile karşılanacağı; Ülkemizin doğalgaz bakımından dışa bağımlılıktan kurtulacağı; Sinop ve Mersin Akkuyu’da nükleer enerji santrali inşasından vazgeçileceği; doğalgaz ve elektrik fiyatlarının çok ucuzlayacağı ve yüz binlerce insana iş imkanı sağlanacağı konularında internette yayınlanan www.http://milliservet.blogspot.com WEB sitesinde 32 adet tarihi yazılı belge ile bilimsel açıklamalı geniş bilgiler verilmiştir.
Yetkili Makamlara ve ilgili Kurumlara bu konularda yapılan başvurularda; tarihi yazılı belgelerde gösterilen ve tarafımdan verilen bilgilere inanılmamaktadır. Bu konularda hiçbir ciddi araştırma ve soruşturma yapılmadan ve mahallinde depremleri yaşayan görgü tanıkları ile görüşülmeden; masa başında kafadan sallama beylik ve gerçek dışı ifadeler ile; Ülkemiz için fevkalade önemli olan bu konular dışlanmıştır.
Erzincan Belediye Başkanlığına sunulan 06.01.2010 tarihli dilekçe ile; depremleri yaşayan görgü tanıkları ile toplantılar yapılarak; ilgili Kurumlara ve bilim adamlarına bu konulardaki gerçeklerin ortaya dökülmesi ve bilgi verilmesi istenilmiştir.
Erzincan Belediye Başkanımız Sayın Yüksel ÇAKIR’ın bu konuda özellik ile ilgi göstermesi; dileğinde bulunulmuştur.
Depremleri önlemek mümkün olmadığı halde; alınacak çeşitli teknik önlemler ile; yer altında doğalgaz patlamalarından ileri gelen bu korkunç afetlerden kolayca kurtulmak mümkündür.
1509 Depreminde Yavuz Sultan Selim’in babası Osmanlı Padişahı II. BEYAZIT; İstanbul’un çeşitli yerlerine 400 kuyu kazdırmış ve yer altında doğalgaz patlamalarından ileri gelen sarsıntılardan İstanbul’u kurtarmıştır. Bu kuyular ile yer altı düdüklü tenceresine benzer kapalı ortamlara 400 delik açılmış ve bu tencerelerde yer altında doğalgaz patlamalarından ileri gelen muazzam basınçlar ve sıvılaşma olayları önlenmiştir.
Akıllı ve üstün yetenekli Osmanlı Padişahı II. BEYAZIT; mezardan başını kaldırsa Marmara bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında yer altında suya doygun zeminlere ulaşacak şekilde; 80-100 cm gibi geniş çaplı ve 10-20-50-100 m. gibi az derinliklerde kuyular kazdırarak Marmara bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında doğalgaz patlamasından ileri gelen korkunç afetlerden çok az masraf ile kolayca kurtaracaktır.
Bu kuyular ile depremleri önlemenin mümkün olmadığı; bu kuyular ile yer altında doğalgaz patlamalarından ileri gelen sarsıntıların önlenebileceğini; bir defa daha vugulamakta fayda vardır.
Deprem hareketleri başlamadan kısa bir süre önce, yeraltından bomba gibi patlama seslerinin işitilmesi ve yüzey arazinin deniz gibi dalgalanması olayları; dünyada yalnız Marmara bölgesi ile Erzincan şehri ve ovasında meydana gelmektedir.

Deprem hareketleri başlamadan önce yer altında doğalgaz patlamaları ve yüzey arazinin deniz gibi dalgalanması fevkalade önemlidir.
Yer altında doğalgaz patlamalarından ileri gelen korkunç afetler ve Erzincan ovasında çok zengin doğalgaz yatağı varlığı konularında ilk defa BAĞIMSIZ HABER-SEN VE BAŞK ERZİNCAN İL TEMSİLCİSİ HEMŞEHRİMİZ SAYIN YAKUP BAŞAKIN ilgi göstermiş ve bu konulara çözüm bulabilmek için canı gönülden yardımcı olmak istemiştir.
Sayın BAŞAKIN’ın göstermiş olduğu bu çaba daima takdirle anılacaktır.
Sayın BAŞAKIN’a teşekkürler ederim.
Sayın BAŞAKIN’ın önerdiği gibi Erzincan’da depremleri yaşayan hemşehrilerimizin; bütün Kurum ve Kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, siyasetçilerin beraberce ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ’nde bilim kurulu oluşturularak; bu konunun araştırılması ve aydınlatılması ve bu konulardaki gerçeklerin ortaya dökülmesi;

Ülkemiz ve Erzincan için fevkalade faydalı olacaktır.
Sayın BAŞAKIN ve Belediye Başkanı Sayın Yüksel ÇAKIR'ın bu konuda gösterecekleri çaba ile Ülkemiz ve Erzincan’a çok büyük hizmet etmiş olacaklardır.
Hüseyin Hüsnü GÜREL
İnş. Yük. Müh.(İTÜ-1953)
ADRES : Ahenk Sok. 10/11 Çankaya/ANKARA
TEL : 0312-4391925

ÇOK ÖNEMLİ NOT ::: "Bu konulara ilgi gösterilmediği ve bu konudaki gerçekler ortaya dökülmediği taktirde, hem Marmara Bölgesi ve hem de Erzincan Şehri ve Ovası yeraltında doğalgaz patlamalarından ileri gelen kıyametler koparcasına çok korkunç afetler ve kendi kaderleri ile başbaşa kalacak ve ülkemiz, Erzincan Ovasındaki çok zerngin doğalgaz yatağından makrum olacaktır."