14 Mayıs 2010 Cuma

BELEDİYE BAŞKANI GREV YAPARAK İŞİ SOBOTE EDEN İŞÇİLERİN YÜZÜNDEN GÖZÜNDEN ÖPEREK BU İŞÇİLERİ TEBRİK ETMİŞTİR.
Hüseyin Hüsnü Gürel; İnş. Yük. Müh.
1939 Depremi ile daha sonraki depremlerde Erzincan Bögert (Ekşisu) maden suyu çok azalacak 2 sigara kalınlığında (günde 5 ton) akıyor ve bu maden suyu kükürt kokuyordu.
1972 yılında Erzincan Bögert maden suyu membasında suyun debisinin çoğaltılması ve iyi evsaflı maden suyunun elde edilmesi için; YSE den alınan bir dozer ile ve 18 Çorumlu işçi ile çalışma yapılıyordu. İşçilerin çavuşu Çorumlu Ali KARA’ydı.
İşçiler ve Çavuş Ali KARA ile bendeniz elimizde kazma, kürek; numune şişeleri, ayağımızda çizmeler ve şortlar ile; dozerin açtığı hafriyat saha su içerisinde iyi evsaflı maden suyu bulabilmek için çalışmalar; kuyular, yarmalar yapıyorduk.
Bu membaada çalışmaya başladıktan 10-12 gün sonra; sabah erken iş yerine gittiğimde; Ali Çavuş; eskiden işçilerin hergün bir ekmek yiyerek karınlarını doyurduğu halde; maden suyunda çalışan işçilerin her gün 2 ekmek yeseler bile; bu işçilerin karınlarının doymadığını ve çok ekmek yedikleri için; köylerine az para gönderebildiklerini; bu sebeple işçilerin grev yaptığını ve çalışmayacaklarını; söyledi.
Belediye Başkanı Sayın Nedim MURADOĞLU ile Bögert maden suyunun evsafının düzelip düzelmediği; piyasada tutunup tutunamayacağı konusunu merak ediyorduk.
Maden suyunda çalışan işçiler; bedava maden suyu içerek her gün 2 ekmek yedikleri halde; karınlarının doymaması; bu maden suyunun evsafının çok iyi olduğunu açık şekilde belli olmuştur.İşçilerimiz fazla ekmek yemek ile; bu konuda yapılması gerekli analizi de bedavadan yapmışlardı.
Ali Çavuş; işçilerin grev sebebini işçilerin fazla ekmek yemesinden ileri geldiğini söyleyince; grev yapan işçileri topladım; çok ekmek yemek ile maden suyunun evsafının çok iyi olduğunu; belirlemiş olduklarını için işçilerin hepsini tebrik ettim. İşçilerin hepsinin yüzünü gözünü öptüm.
İşçilerimize; Bögert maden suyunda çalışmaya başlandığı tarihten itibaren; yevmiyelerine 4 ekmek parası zam yapılacağını bildirdim.Günde 4 ekmek zammını Belediye Başkanlığınca ödenmediği takdirde; bu paranın tarafımdan ödeneceği konusunda da bu işçilere güvence de verdim.Ali Çavuş ve işçiler çığlıklar atarak çok sevindiler.
Belediye Başkanı Sayın Nedim MURADOĞLU; Bögert maden suyunu içen işçilerimizin her gün bir ekmek yerine iki ekmek yedikleri halde; karınlarının doymadığını öğrenince; gözlerinden yaşlar gelerek çok sevindi ve şapkasını havaya fırlattı.
Belediye Başkanımız Bögert maden suyu membasında alel acele gelerek; Ali Çavuş’un ve bütün işçilerimizin yüzünü gözünü öperek; kendilerini tebrik etti. İşçilerimize günde 4 ekmek parası zammını az bularak iççilere her gün 5 ekmek parası zammı yapılacağını bildirince; işçiler çok sevindiler, şapkalarını havaya attılar ve halaylar çektiler.
Sayın Muratoğlu; grev yaparak; işi sobote eden; işçilerin yüzünü gözünü öperek; tebrik eden; Belediye Başkanı olarak; tarihe geçecek bir Yüce insandır.
Çorumlu işçiler Erzincan Bögert maden suyunda sabah daha erken işe başlayarak ve akşam geç vakitlere kadar canla başla çalışarak; çok üstün evsaflı ve günde 200 ton gibi çok büyük debili ve çok bol maden suyunu Erzincan Belediyesine kazandırmışlardır.
***
DİVRİKLİ HOCA ATATÜRK’ÜN ŞAPKA İNKILABINDA ERZİNCAN HALKINI İDAMDAN KURTARMIŞTIR.
Hüseyin Hüsnü Gürel; İnş. Yük. Müh.
Atatürk şapka inkılabını yaparken; Erzurum, Konya, Yozgat gibi birçok yerlerde isyanlar çıkmış ve birçok insan idam edilmiştir.
Erzincan Atatürk’ün şapka inkılabına isyan çıkarmak için gerici yobazlar bazı girişimlerde bulunmuşlardır. Gerici yobazların isyan girişimine engel olmak gayesi ile ilericiler Erzincan da toplantılar yapmıştır.
Bu toplantılarda; Erzincan da Divrikli; Çemeli ve Bektaşi Hocalar gibi 3 çok akıllı, bilgili Hocalarımızın bulunduğunu; cuma günü bu Hocalarımızı Yeni Cami’ye davet ederek; şapka isyanı yapmanın doğru olup olmadığı konusunda vaaz vermeleri istenmiştir.
Benim akrabam Bektaşi hocası ile Çeşmeli Hoca; mazeret göstererek; cuma günü Yeni Cami’ye gelmemişlerdir.
Divrikli Hoca; cuma günü Yeni Cami’ye gelerek; insanlığın ilk gününden beri ve Müslümanlığın Mekke ve Medine de kurulduğu zamandan beri ve günümüze kadar; insanların kavuk, küllah, serpuş, tekke, fesler ile başlarını örttüklerini; Peygamberimiz Muhammed devrinde; Devletin Başı Hazreti Muhammed olduğunu; Devlet Başkanlarının ve kanunların öngördüğü yenilikleri kabul etmek gerektiğini; Yüce Atatürk’ün Devlet Başkanı sıfatı ile istediği ve esasen Devletimizin yenilikçi kanunu olarak; şapka ve fötr giymeyi kabul edilmesinin uygun olduğu konusunda vaaz vermiştir.
Bu vaaz verilirken kış mevsimi olduğundan Divrikli Hocamız palto giymişti. Divrikli Hoca; paltosu içerisinden bir şapka çıkarmış bu şapkayı başına giyerek ve Allaha ısmarladık diyerek; Camiden ayrılıyor. Bu Yüce Hocamızın bu tutumuna hiçbir kimse karşı çıkmamıştır.
Rahmetli Divrikli Hocamızın verdiği bu vaaz ile; Erzincanlılar şapka isyanı yapmamışlar ve idamdan kurtulmuşlardır.
Divrikli Hocamız; hem Camilerde imamlık ve hem de Erzincan Orta okulunda Türkçe öğretmenliği yaparken; 1939 Erzincan depreminde enkaz altında kalarak vefat etmiştir.
Divrikli Hoca gibi Yüce bir insan; Erzincanlıları şapka isyanı yapmaktan ve idamlardan kurtarmıştır. Divrikli Hoca gibi akıllı ve bilgili Yüce Hocalar bulunmuş olsaydı Erzurum, Konya, Yozgat gibi yerlerde şapka isyanları yapılmayacak ve hiçbir yerde idamlar yapılmayacaktı..
Divrikli Hoca; rahmetle saygı ile daima anılacaktır.

Hiç yorum yok: