Hüseyin Hüsnü GÜREL, İTÜ Meslekte 40. yıl töreni, 1993 İstanbul |
TBMM
DİLEKÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA
ANKARA
KONU: Marmara Bölgesi ile Erzincan ovasında yeraltında doğalgaz patlamalarından ileri gelen korkunç afetler ve Erzincan ovasında çok zengin doğalgaz yatağı varlığı Hk.
İLGİ : TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığının 05.11.2008 / 2396 No’lu Kararı
Marmara bölgesi ile Erzincan ovasında deprem hareketi başlamadan önce yeraltından bomba gibi patlama ve gürültülü sesler işitilmektedir. Depremler ile ilgisi olmayan bu patlama seslerinin sebebini hiç kimse araştırmamıştır.(EK 19-20-21-22-23-31-32-34).
Dünyada yalnız Marmara bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında yeraltında kil tabakaları arasında düdüklü tencerelere benzer kapalı ortamlarda doğalgaz patlamaları ve suya doygun zeminlerin bulunduğu yerlerde meydana gelen sıvılaşma olayları dünyada benzeri olmayan çok korkunç afetlere sebep olmaktadır.
Deprem hareketleri başlamadan çok kısa süre önce doğalgaz patlamalarından ileri gelen bu afetlerin deprem olayları ile hiçbir ilgisi yoktur.
Doğalgaz patlamaları ve deprem olayları birbirinden farklı ve başka başka olaylardır.
501 sene önce 1509 İstanbul depreminde Yavuz Sultan Selim’in babası Osmanlı Padişahı II. BEYAZIT döneminde dünyanın öküzün boynuzları üstüne oturduğuna ve öküzün boynuzlarını oynatması ile depremlerin meydana geldiği hurafelerine inanılıyordu.
Osmanlı Padişah’ı II. BEYAZIT hurafelere inanmamış İstanbul’un muhtelif yerlerine 400 kuyu kazdırmıştır. Bu kuyular ile yeraltı düdüklü tenceresine 400 delik açılmış;bu kuyular denge bacası görevi yaparak yeraltında doğalgaz patlamalarından ileri gelen muazzam basınçları ve sıvılaşma olaylarını önlemek suretiyle İstanbul sarsıntılardan az masrafla kurtarmıştır;(EK 13-23).
Osmanlı Padişahı mezardan kalksa; suya doygun zeminlere ulaşacak şekilde; 10–20–50-100 m. gibi az derinlikte ve 80–100 cm. gibi geniş çaplı kuyular açarak; Marmara bölgesi ile Erzincan şehrini çok korkunç afetlerden çok az masrafla ve kolayca kurtaracaktır.
Yeraltı düdüklü tencereleri muazzam büyüklükte olduğundan ufak çaplı artezyen ve sondaj kuyuları bu konuda çok az faydalı olduğundan; kuyuların geniş çaplı açılması gerektir.
Marmara Bölgesinde ve Erzincan ovasında depremler esnasında bazı yerlerden alevler göklere fışkırmakta; etraf nur gibi ışıklanmakta, gökyüzü kızıl renge bürünmekte, Erzincan ovasında gökte alev ile yanan doğalgazın ısısı ile bu ovada trilyonlarca m3 çok soğuk hava ısınmakta, ovadaki karlar erimektedir
Marmara bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında yeraltında doğalgaz patlamaları ile kıyametler koparcasına çok korkunç afetlerin meydana geldiği ve Erzincan ovasında çok zengin doğalgaz yatağı varlığı konularında tarafımdan düzenlenen 10.10.2008 tarihli RAPOR ve bu konuda 32 yazılı belge 10.10.2008 tarihli dilekçeler ile Yetkili ve İlgili Makamlara sunularak; Ülkemiz için fevkalade önemli olan bu konulara ilgi gösterilmesi istenilmiştir.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığının ilgideki kararı ile konunun tüm ilgili kurumlara iletildiği gerekçesi ile başka bir işlem yapılamayacağı bildirilmiştir.(EK 1).
Bu konuda yalnız Maden Mühendisleri Odası Başkanlığınca ilgi göstermiş ve Maden Mühendisleri Başkanlığının vatanseverliği ile Yüceliği sergilenmiştir (EK 2).
Diğer Yetkili ve İlgili Makamlar bu RAPOR da ve 32 yazılı belgede verilen bilgilere itibar etmeden; mahallinde hiçbir soruşturma ve araştırma yapmadan; bu olayları yaşayarak bilen görgü tanıkları ile görüşmeden; masa başında oturarak kafadan sallama, gerçek dışı beylik ifadeler Ülkemiz için fevkalade olan bu konular dışlanmıştır (EK 3, 4, 5, 6, 7, 8).
Bu bilgi ve belgeler http://www.milliservet.blogspot.com sitesinde yayınlanmıştır.
Bu RAPOR ve 32 yazılı belge sunulduktan sonra bu konulara ait yeni bilgi ve belgeler elde edilmiştir .Bu yeni bilgiler ve belgeler ışığında tarafımdan düzenlenen YENİ RAPOR ve 34 adet yazılı belge sunulmakta ve konu daha iyi aydınlanmaktadır.
1) Bu YENİ RAPOR un 9. ve 10. sayfalarında açıklandığı gibi doğalgaz patlamaları ve sıvılaşma olayları ile zeminler çok mükemmel şekilde esneme özelliği kazanmaktadır. Zeminlerin çok mükemmel şekilde esnemesi ile deprem hareketleri 50m. gibi çok zayıflamakta ve Zayıflayan deprem hareketleri ile hiçbir önemli hasar olmamaktadır.
Yüce Osmanlı Padişahı II. Beyazıt’ın yaptığı gibi kuyular açmak suretiyle doğalgaz patlamalarından ileri gelen afetler önlendiği takdirde; Marmara Bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında fayların 50 m. gibi dışında olan heryer ve çok geniş alanlar deprem bakımından en güvenli yerler olacak; bu yerlere güven ile çok yüksek inşaatlar yapılacak ve bu yerler çok kıymetlenecektir.
2) Bu YENİ RAPOR un 16. ve 17. sayfalarında açıklandığı gibi; Erzincan ovasında deprem olayı olup biter bitmez Arabistan platosunun itmesi ile bu ovadaki bütün fay çatlakları vana gibi kapanmaktadır İleride 40-50 sene sonra Erzincan ovasında meydana gelecek yeni deprem tarihine kadar doğalgazın dışarıya çıkmasına izin verilmemektedir. Bu sebeple Erzincan ovasındaki doğalgaz yatağı zenginliğini çok mükemmel şekilde korumaktadır.
Erzincan ovasında yalnız depremler esnasında 1-2 gün gibi kısa sürede yer altından doğalgazın dışarıya çıkması fevkalade önemli ve çok faydalıdır.
3) 1045 Erzincan depreminden beri günümüzde yaşanan 1939, 1983 ve 1992 depremleri dahil meydana gelen en az 29 Erzincan depremlerinin hepsinde kıyametler koparcasına korkunç afetler meydana geldiği ve her depremde Erzincan ovasında gökte muazzam miktarlarda doğalgaz yandığı halde; bu konuda yalnız 1045 Erzincan depremine ait yazılı belge vardır.
1045 Erzincan depreminde gökte çok muazzam miktarda doğalgazın alevle yanması ile güneş ve ay kan rengine boyandığı anlaşılmaktadır. ( EK 9 )
4) 1045 Depreminden ve 965 seneden beri ilk defa 1992 Erzincan depreminde karanlık gecede kıpkızıl ortamın meydana geldiği ve Karakaya’da ateş topunun fışkırdığı konusunda Abdülkadir DELİKTAŞ bilgi vererek; Ülkemiz ve Erzincan’a büyük yardım yapmıştır.(EK 14)
DELİKTAŞ; depremler esnasında yeraltından seslerin işitilmesi; alevlenmeler; nur gibi ışıklanmalar; gökyüzünün kızıl renge büründüğü; Erzincan ovasında çok soğuk havanın ısındığı; ovadaki karların eridiği; yüzey arazinin deniz gibi dalgalandığı; ağaçların, ve binaların yana yatıp yatıp kalktığı konularında bilgi vermiş olsaydı; Ülkemize ve Erzincan’a daha çok büyük yardım etmiş olacaktı.
Bu gerçekler ortaya dökülmedikçe bu konulara çareler bulmak mümkün değildir.
5) 1994 yılında depremler ve doğalgaz konularında çok az bilgim vardı. Zamanla bu konularda yeni yeni bilgiler edinmiş bulunuyorum.
Rahmetli Vali Recep YAZICIOĞLU, Erzincan Valiliğinin 18.10.1994 / 459 sayılı yazıları ile bu konularda tarafımdan verilen bilgilerin hepsi doğrulanmıştır. ( EK 24 )
6)Gökte milyarlarca soba yakıldığında yerdeki karların erimeyeceği düşünüldüğünde;Erzincan ovasında her depremde Ülkemizin yıllık doğalgaz ihtiyacı olan 20 milyar m3 doğalgazdan kat kat daha fazla doğalgazın gökte yandığını kabaca hesap etmek mümkündür.
6)Gökte milyarlarca soba yakıldığında yerdeki karların erimeyeceği düşünüldüğünde;Erzincan ovasında her depremde Ülkemizin yıllık doğalgaz ihtiyacı olan 20 milyar m3 doğalgazdan kat kat daha fazla doğalgazın gökte yandığını kabaca hesap etmek mümkündür.
Bu doğalgaz yatağı ile; Ülkemizin bütün doğalgaz ihtiyacı fazlası ile karşılanacak; Ülkemiz doğalgaz bakımından dışa bağımlılıktan kurtulacak; Mersin Akkuyu da ve Sinop da inşaa edilecek nükleer santrallerinden vazgeçilecek; doğalgaz çok ucuzlayacak; yüz binlerce insana iş imkanı sağlayacak; Ülkemizin ve Erzincan’ın kaderi değişecektir.
Varlığı açıkça ortaya konulan Erzincan ovasındaki bu çok zengin doğalgaz yatağı; T.P.A.O Genel Müdürlüğü ve TUBİTAK Başkanlığınca kabul edilmemektedir. (Ek: 7, 8,17)
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı İdris GÜLLÜCE televizyonlarda Ülkemizde meydana gelen deprem afetlerini düşündükçe uykularının kaçtığını ve kimyasının bozulduğunu; Deprem Araştırma Komisyonu Başkanlığınca bu afetlere karşı çareler bulmak için büyük çalışmaklar yapıldığını ifade etmektedir.
Sözü geçtiği gibi Yüce Padişahımız II. BEYAZIT; yeraltında doğalgaz patlamalarından ileri gelen afetleri önlemek için, kuyular açılması gerektiği hususundaki bilimsel çareyi 501 sene önce keşfetmiş ve bu keşif ile bilim dünyasına ışık tutmuştur.
Bu YENİ RAPORDA 4.5.6 sayfalarda isimleri verilen ve 1992 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerini yaşayan Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Elek. Yük. Müh. Yakup AY, THY İşletmeler Genel Müdürü Orhan BİRDAL, Nihat ALPTEKİN, Zeynel ÇAYIR, Adapazarı Eski Çevre Müdürü Şafak OKTAY; Osman KARA ve Cemil DEMİR ile görüşülür ise; Marmara ve Erzincan depremlerinde meydana gelen olaylar konularındaki gerçekler ve Erzincan ovasındaki çok zengin doğalgaz yatağı varlığı anlaşılacaktır (EK 27, 28).
Bu görgü tanıkları ile görüşmek istendiği taktirde; bu konuda yardımcı olunacaktır.
NETİCE ve İSTEK
Marmara bölgesiyle Erzincan şehrinde ve ovasında depren hareketleri başlamadan önce yer altından bomba gibi patlama ve uğultulu gürültülü seslerin işitilmesi sebebini ve Erzincan ovasında depremler esasında gökyüzünün kızıl renge bürünmesi; bu ovada trilyonlarca m3 çok soğuk havanın ısınması ve bu ovada karların erimesi sebebini hiçbir kimse araştırmamış ve ilgilenmemiştir.
Bu konularda yapılacak araştırmalar ile Ülkemize paha biçilmez ölçülerde faydalar sağlanacaktır.
Başta TBMM Deprem Komisyonu Başkanı GÜLLÜ’ce ve bu Komisyonun üyeleri olmak üzere; bütün milletvekillerimizin, bütün partilerimizin, vatandaşlarımızın ve özellikle Marmara depremi ile Erzincan depremlerini yaşayan görgü tanıkları tarafından bu konularda gerekli ilgi gösterildiği takdirde; Marmara Bölgesi ile Erzincan şehrinde ve ovasında doğalgaz patlamalarından ileri gelen çok korkunç afetlerden kısa zamanda çok az masrafla ve kolayca kurtulmak mümkün olacak ve Ülkemize Erzincan ovasındaki çok zengin doğalgaz yatağı kazandırılacaktır.
Bu nedenle; iş bu dilekçem ile sunulan RAPOR ve eklerinin incelenip, değerlendirilmesini ve bu konulardaki görüşlerimin açıklanması için; Komisyon oturumuna davet olunmamı ve süreç hakkında bilgilendirilmemi arz ederim.
Bu konulara ilgi gösterilmez ise; Marmara Bölgesi ile Erzincan şehri ve ovası kendi kaderleri ile baş başa kalacak ve Ülkemiz de Erzincan ovasındaki çok zengin doğal gaz yatağından mahrum olacaktır.
Bu konularda yanlış, yalan, uyduruk bilgi verenler; şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır.
Gereğini emir ve müsaadelerinize arz ederim.
Saygılarımla,
Hüseyin Hüsnü GÜREL
İnş. Yük. Müh. (İTÜ-1953)
EK : 1 Ad. YENİ RAPOR ve 34 yazılı belge.
ADRES : Ahenk Sok. 10/11 Çankaya/ANKARA
Tel : 0312 – 439 19 25 ÖNEMLİ NOT: İş bu başvuru/dilekçe ve ekleri 28 Aralık 2010 Salı günü, TBMM; Dilekçe Komisyonu Başkanlığ'na (gelen evrak) "7086" numara ile elden teslim edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder